Burun Estetiği Hakkında Genel Bilgiler
Solunum düzeneğinin (sisteminin) havayla temas eden ilk bölümü olarak (biliyorsunuz ki ağız, solunum düzeneğinin değil, sindirim düzeneğinin bir üyesidir), düzeneğin geri kalan kısmının işleyişi açısından üzerine çok büyük bir yük binmektedir. Öncelikle aşağı solunum yollarına ilettiği havanın ısıtılması ve nemlendirilmesi görevlerini yerine getirir.
Bunları yaparken de havayı kaba pisliklerden arındırır. Koku duyusu sayesinde de lezzet almamızı sağlar. Unutulmamalıdır ki lezzet, sadece ve sadece burun sayesinde vardır ve havada uçuşan yağ asitleri ve diğer uyarıcı moleküller sayesinde algılanır.
İş sadece dilimize kalsaydı, tatlı, tuzlu, ekşi ve acı tatlarını (lezzetlerini değil!) alırdık. Yapılan bir çalışmada, koku duyusu sayesinde farelerin o an için ihtiyaç duyduğu besinlere yöneldikleri anlaşılmış. Örneğin kan kalsiyum seviyesi düşürülen fareler, koklayarak, kalsiyum içeriği yüksek besinlere yönelmişler. Burun birçok dokuyu barındırır; kemik, kıkırdak, kas, mukoza, deri ve deri ekleri.
Bu kadar küçük bir hacimde bu kadar çok dokunun sorunsuz şekilde bir arada bulunması elbette ince hesaplı ayarlara bağlıdır.Burun deliğinin hemen başlangıç kısmında görülen kıllar, havadaki en kaba pisliklerin tutulmasıyla görevlidir. Burun deliklerinin alt sınırında üst çene kemiği varken, diğer sınırları, kemer şeklindeki kanat kıkırdakları oluşturur. Bu bölge, (içten) henüz bildiğimiz deri ile kaplıdır.
Derinin artık mukozaya döndüğü hiza, burun yan kıkırdaklarının oluşturduğu valvlerin bulunduğu yerdir. Ameliyatlarda bu valv yapısı mümkün olduğunca korunur. Burun, içinden geçen havayı nemlendirmek, ısıtmak ve süzmekle görevli dedik. Bunu sağlamak için burun içinde yüzey arttırıcı bir yapı vardır ve valvlerden sonra, biraz daha içeridedir.
Bilgisayar veya kimi elektronik cihazlardaki soğutucuları bilirsiniz, yine kalöriferler de, havayla temas eden yüzeyleri mümkün olduğunca fazla olsun diye girintili çıkıntılı şekildedir. İşte burun içinde her iki burun deliğinde de üçer adet olmak üzere yüzey arttırıcı, midye şekline benzeyen, üzerleri mukoza ile örtülü kemik yelpazeler vardır.
Bunlar, burun içinde havayla temas eden yüzeyi arttırmakla kalmayıp, üzerlerindeki mukoza içerisindeki kan akımının kontrol edilmesi sayesinde damarlarda dolaşan kanın soğutulması konusunda ince ayar bile yapabilmektedir. Sıcak havalarda burun mukozasındaki damarlar genişler, damar içlerine daha fazla kan dolar ve bu sayede soğutulan kan miktarı artar. Bunun pek de istenmeyen bir yan etkisi, burun tıkanıklığı hissi vermesidir.
Burun açıcı birçok ilaç (burun spreyleri), işte mukozadaki bu damarları büzmek suretiyle mukozanın incelmesine sebep olarak burun açıcı etki gösterirler. Mesela kokain, bu damarları büzer, sürekli kullanım sonucunda da sürekli olarak büzülmüş damarlar sebebiyle iyi beslenemeyen burun septum kıkırdağı delinebilir.
Çöllerde gezinen develerin aşırı sıcaktan etkilenmemelerinin sebebi, beyinlerine giden kan damarlarının, burundan geçerken solunum havasıyla soğutulması için mükemmel bir düzeneğe sahip olmalarıdır. Burun ameliyatından sonra yatılan odanın serin olmasını istememizin sebebi, mukoza kanlanmasının artmaması içindir. Aynı şekilde yüzde de şişlik serin odada daha az olur.