Anadolu insanı olarak yaşadığımız bu coğrafyada cildimiz pek koyu sayılmaz. Buna karşılık kıl ve tüylerimiz oldukça koyu renktedir. Hal böyle olunca ister istemez insan “ Nedir bu epilasyon? ” diye kendi kendine sormadan edemez. Lazer epilasyon günümüzde istenmeyen tüylerden kurtulmak için en çok kullanılan yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Lazer Epilasyon adından da anlaşılacağı gibi Lazer Teknolojisi kullanılarak vücuda genellikle bölgesel olarak yapılan bir uygulamadır.
Kimi daha estetik bir görünüşe sahip olmak için, kimi de sağlık sorunları nedeniyle bu uygulamalardan istifade eder. Teknolojinin ilerlediği çağımızda, Güzellik Merkezlerinin hızla çoğalması bu yöntemlere olan taleplerin sonucudur. Acaba bu yöntem ülkemizde nasıl uygulanmaktadır? Gerek yazılı, gerekse görsel medyada zaman zaman bu konu ile ilgili haberlere rastlamaktayız. İçerik olarak ya firma reklamı ve tanıtımı yapılmakta ya da sağlık yönünden mağdur olduğu için hukuksal mücadele peşinde olanlar göze çarpmaktadır. Peki, bu iş ülkemizde bu kadar kolay mı yapılıyor? Bunu anlayabilmek için öncelikle bu konu hakkında bilgi sahibi olmamız gerekir. Bunun için de Ülkemizde Lazer Epilasyon uygulamaları ile ilgili yasal mevzuatlara bir göz atmak gerekli. Lazer Epilasyon kimlere uygulanmalı, kimlere uygulanmamalıdır? Tabi ki buna karar verecek olanlar mutlaka ve mutlaka tıp eğitimi almış doktorlar olmalı. Aksi halde telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu konu ile ilgili yasal mevzuat gereğince, sahibi doktor olmayan Güzellik Merkezleri Sağlık Bakanlığınca kapatılmakta ve bu husus titizlikle takip edilmektedir.
Durum böyle iken gerek bina yönünden gerekse kullanılan teçhizat ve malzeme açısından gösterişli olan Lazer Epilasyon uygulayan merkezler artık daha dikkatli olmak zorundalar. Çünkü toplum bu konularda artık daha dikkatli hareket ediyor. Neden mi? Sonuçta hiç kimse parasını da sağlığını da çöpe atmak istemiyor. Bu işi layıkıyla yapan kurum ve kuruluşları elbette ayrı değerlendirmek gerekir. Bize düşen bu tarzda bir uygulamaya ihtiyaç duyduğumuzda onları tercih etmektir. Böylece onlar, özen göstererek verdikleri bu hizmetin maddi karşılığını almış olacaklar buna karşılık bizler de sağlık ve estetik açıdan güvenli bir hizmet almış olacağız. İşte bu husus çok önem arz etmektedir. Bir güzellik Merkezinin cihazlarının son teknoloji olması bizim açımızdan önemli fakat onu kullanacak olan personelin eğitimli ve bilgili olması daha da önemlidir. Çünkü bol kazanç hırsı ile bu yola çıkanlar sonuçta kazanacakları parayı düşünürken, kendimizi telafisi mümkün olmayan bir hatalar zincirinin halkası olarak bulabiliriz. Çünkü lazer uygulamalarında en ufak bir hatanın sonucu ağır olabilir. Ciddi yanıklar ve lekeler bir ömür boyu bize eser kalabilir. Ciddi sağlık kuruluşları bu uygulamalarda bilinçli ve eğitimli personeli ile hizmet vermeye özen gösterir. Bu tür uygulamaların yapılmasında tıbben sakınca görülenlere tıbbi etik açısından Lazer Epilasyon uygulamasının yapılmaması ancak ciddi kuruluşlardan beklenmelidir. Uygulanacak seans sayısı kişinin maddi durumuna göre değil uygulanacak protokole göre belirlenmeli.
Sonuç olarak güzelleşmek ve estetik görünmek uğruna kendi sağlığımızı riske edemeyiz. Bunun için şayet Lazer Epilasyon uygulaması istesek bile mutlaka başvurduğumuz kuruluşun doktorundan bunu onaylatmamız gerekir. Şayet kuruluşun doktoru gerekli tetkik ve değerlendirmeleri yaptıktan sonra bir uygulama gerekliliğine karar verirse, onun uygulayacağı protokole göre hareket etmeliyiz. Bu protokolde hangi bölgelere, hangi teknik ile kaç seans uygulanacağı ortaya konmuş olur. Parası olan herkesin Lazer Epilasyon uygulattırma hakkı elbette vardır, lakin hamile olan bir anne adayının asla böyle bir lüksü olmamalıdır.