Burun Estetiği ve Operasyonlar
Bugün burun estetiği oldukça fazla olarak uygulanan estetik ameliyatlar arasındaki yerini çoktan aldı. Burunlarını beğenmeyen herkes artık burun ameliyatı yaptırıyor.
Küçük veya hokka burunlar değil, yüze bakıldığında fark edilen burun güzel olarak kabul ediliyor. Yüzle uyumlu durmayan burna ise ameliyat gerekiyor
Türkiye’de yapılan estetik operasyonların başında burun ameliyatları geliyor. Başarılı sonuçlar yüz güldürürken kötülerini de düzeltmek çok zor olabiliyor.
Burada en önemli nokta ise iyi cerrah seçmek. Doktor seçiminde öncelikle bu ameliyatları yaptırmış olanların referansına, ardından da anestezist ve hemşirelere danışılması gerektiğini söylüyor.
Burun ameliyatı olmaya karar veren biri öncelikle neye dikkat etmeli?
Öncelikle hekimini seçmeye dikkat etmeli. Neticede, hayatta en önemli varlığınızı, yani, bedeninizi, ona emanet ediyorsunuz. Şayet, akıllıca ve bilinçli bir tercih yaparsanız hem mutlu olursunuz, hem de gelecek yıllarınızı huzur içinde geçirirsiniz. Yapmanız gereken, yakın çevrenizden ve özellikle bu ameliyatı daha önce geçirmiş birinden tavsiye istemektir. Sağlık alanında çalışan tanıdıkları olanlardansanız şanslı birisiniz demektir. Çünkü onların referansları çok önemlidir. Bu kişiler, cerrahı işbaşında görenler olduklarından, doktorun ameliyat esnasında iyi ve kötü hallerini en iyi gözlemleyenlerdir. Örneğin, anestezi doktorları ve ameliyat hemşireleri iyi birer referanstır. “Benim tanıdığım anestezist veya hemşire yok” diye üzülmeyin. İlgilendiğiniz doktor hangi hastanede ameliyat yapıyorsa o hastaneye gidip biraz araştırma yapmanız da işe yarar. Şayet, kibar, ciddi ve kendinizi iyi ifade edecek şekilde yaklaşırsanız, tüm hastane çalışanları size bu konuda yardımcı olacaklardır. Doktor seçiminde yapılan en sık ve büyük hata, her cerrahın o ameliyatı yapabileceğini düşünmek ve ilk kıstas olarak fiyatı ön plana almaktır.
Sonuç olarak, size lazım olan, burun ameliyatını, kulak, burun-boğaz hekimi veya plastik cerrah, hangisi yaparsa yapsın, hep burunla uğraşıyor olması ve kafayı burna takmış olmasıdır. Cerrahın, tıptaki gelişmeleri takip edebilmesi adına, kongrelere ve kurslara katılıp, kendini sürekli geliştirmesi de önemlidir. Bunu da sorgulamalısınız. Ameliyatlarını nerede yaptığı, hastanenin kalitesi ve tam teşekküllü olup olmadığı da sorulmalı. İşini seven bir cerrah hastane kalitesinden asla taviz vermez, vermemelidir de.
Hangi durumlarda burun operasyonu gerekir?
Burun yüzde uyumlu durmuyorsa ve ilk bakışta dikkati çekecek kusurları varsa veya fonksiyonlarıyla ilgili sorunlar varsa ameliyat gereklidir.
Ameliyattan amaç, yüzle uyumlu natürel bir burun yapmaktır. Hastayı muayene edip beklentilerini dinledikten sonra burnu daha iyi görünen bir hale getirebileceksek ameliyat ediyoruz. Hastanın isteği önemli ama asla tek ölçü değil. Bence tek ölçü burun ideal mi? İdeal burnu asla hastanın beklentileri doğrultusunda ameliyat etmemek gerekir. Biz bu ameliyatla bur- nunuzu küçültebiliyor, büyütebiliyor, varsa kemerinizi alıyoruz. Burun deliklerinizi küçültüp, burun ucu düşük ise kaldırabiliyoruz. Özellikle karşıdan bakışta burun ucu çok geniş ve dağınık duruyorsa daraltabiliyoruz. Tam tersi, karşıdan bakışta burun ucu dar ise bir nevi mandalla sıkılmış gibiyse genişletebiliyoruz.
Ucu aşırı kalkık domuzcuk burnu gibi ise normal kalkıklığına indirebiliyoruz. Burun çok uzun ise kısaltabiliyoruz, çok kısa ise de uzatabiliyoruz. Eğik ve çarpık ise düzeltebiliyoruz.
En başarılı sonuçları hangi tip burunlarda alıyorsunuz?
Burun ameliyatında başarıyı etkileyen burnun yapısıyla ilgili bazı faktörler vardır. Gerçekten biz estetik ameliyatta burun kıkırdak ve kemik yapıları üzerinde çalışma yaparız. Burnu kaplayan cilt yapısı üzerinde çalışma yapmayız. Eğer burun cildi çok kalın ise kemik ve kıkırdaklar üzerinde yaptığımız çalışmayı yeterince göstermez. Aynı mantıkla çok ince bir cilt ise en ufak bir olumsuz pürüzü bile gösterebilir. Normal elastikiyet ve kalınlıkta bir cilt ise başarılı sonuçta oldukça etkilidir. Burunlarda başarılı sonuç almak daha kolaydır. Aşırı eğik burunlarda ameliyat esnasında dümdüz bir burun sağlansa da zamanla kıkırdak hafızası sebebiyle çok hafif eğiklikler oluşabiliyor.
Ameliyat ne kadar sürüyor?
Burundaki sorunlara bağlı olarak ortalama üç saat kadar sürer.
Ameliyat sonrası şişlikler ne kadar sürede geçiyor?
Morlukları yapan şey göz ve yüz etrafındakı dokulara kan sızması ve bunun ciltte oluşturduğu renk değişikliğidir. Şişliklerin sebebiyse cerrahın dokuya yaptığı travma sonrası oluşan reaksiyonlardır. Morluk ve şişliklere artık eskisi kadar sık rastlanmıyor. Bunun en önemli sebebi anestezideki gelişmeler sonucu ameliyat esnasında kanamaların az olmasıdır. Böylece dokulara kan sızısı azalır ve fazla morluk olmaz. Cerrah da acele etmeden dokuları en az travma edecek şekilde ve doğru planda calışmasını yaparsa şişlikler de çok az oluyor. Morluk ve şişlikler uzun sürmez. Yedinci günde yüzde 70′i, 21. günde yüzde 90′ı kaybolur. Kalan yüzde 10′luk kısmı ise altı ay-bir yılda geçer.
Burun ameliyatlarında uygulanan yeni teknikler var mı?
Burun estetiğinde tüm dünyanın kabul ettiği iki asıl teknik vardir; açık teknik ve kapalı teknik. Kapalı teknikte bütün kesiler burun içerisinde yapılır. Cerrah içeriden çalışarak ameliyatı tamamlar. Açık teknikte ise burun ucunda 3-4 mm.’lik bir kesi yapılarak burun ucu açılır. Bu şekilde bütün burun yapılarına ulaşmak mümkün olur ve ameliyat hiçbir şey şansa bırakılmadan görülerek yapılır. Açık teknik son 10 yılda yaygınlaşmış olan en yeni teknik. Ben ameliyatlarımı açık teknikle yapıyorum. Çünkü açık teknikle burna tam hâkim olmak mümkündür.
İdeal burun var mı? Bunu nasıl tarif ediyorsunuz?
Burun, estetik olarak en önemli organlardan biridir. Aynı zamanda birçok görevi vardır. Solunum sistemimizin başlangıç noktasıdır. Koku almaya yarar. Sesimizin bize özel olmasını sağlar. İnsan vücudunun dış dünyaya açılan kapılarından biridir. Tüm bu fonksiyonlar ve estetik görüntü karşılıklı birbirleriyle etkileşim halindedir. Bu sebepten burun, içi ve dışıyla bir bütün olarak ele alınmalı. Bu bağlamda ideal burun şu üç özelliğe sahip olan burundur; Eco’nun dediği gibi iyi oranlanmış her şey güzeldir, burun da yüz de ideal oranlara sahip olmalıdır. Yüzün diğer yapılarıyla orantılı olmalıdır (Çene, alın, kaş, göz, dudakla birbirini tamamlamalı). Yüzle orantılı olması yetmez. Burun kendi içinde kendisiyle orantılı olmalı. Burun ucu, sırtı, kanatları, deliği gibi alt bölümleri birbirleriyle vektörel bir ahenk içinde olmalı. Güzel bir burun orantılı ama ‘Ben varım’ diyen burundur. Doğuştan güzel olan burunlara bakın hepsi de yüzde silik durmazlar, ön plandadırlar.
Maalesef güzel burun yapmak adına bazen burun yüzde orantısız hale getiriliyor, yani aşırı küçültülüyor. Burun yüzdeki hâkimiyetini kaybediyor. Yüzde kaybolup gidiyor.
İdeal bir burun, hangi açıdan bakılırsa bakılsın güzel duran bir burundur. Yandan (profil) görünüm önemlidir ama yetmez önden de güzel durmalı, bu ikisi yetmez altdan da güzel durmalıdır. Yandan güzelmiş gibi duran bir burun önden çok kötü durabilir veya önden iyi görünen bir burun yandan kötü olabilir. Maalesef bizde hep profil önemliymiş gibi gösterilir. Ön ve yan görünüm üzerinde pek durulmaz. Benim anlayışımda karşıdan bakış büyük önem taşır. Çünkü günlük hayatta insanlar bize hep karşıdan görür, aynada da kendimizi hep önden görürüz. İdeal burun yeniden tanımlamadaki kasıt da tam bu nokta yani karşıdan bakış , artık burna karşıdan bakışa çok önem veriyoruz. Işık burna karşıdan düştüğü zaman gölgelenmeler ve parlaklıkların nerede olması gerektiği tespit edildi.
Hedef mükemmellik
Son gelişmeler burun estetiğinde detayları, dolayısıyla da mükemmelliği hedefliyor. Sadece iki boyutlu görünümdeki güzelliğin yeterli olmadığı, üç boyutlu bakıştaki ince detayların burna katacağı ayrıntıların hoşluğunu görebilmeyi amaçlıyor artık cerrahlar. Yeni hedef mantıklı ölçülerde daralmış bir burun ucuyla, doğal görünümlü, altın oranlara sahip simetrik bir burun ve burada gölgelenme parlaklık yaratmaktır.