Kollagen en önemli insan bağ dokusu proteini ve cildin önemli bir yapısal elemanıdır. Kollagen cildimizin dayanıklılığını, yaşam süresini ve pürüzsüzlüğünü sağlayan önemli bir yapıdır. Deri, kemik gibi destek dokuları bir arada tutar ve güçlendirir. Cildimizdeki sarkmalar ve kırışıklıklar derimizin normal Kollagen yapısının bozulmasıyla ortaya çıkar.Cildimizdeki herhangi bir hasarda; hasarlı bölgeye doğru fibroblast hücreleri akın eder.Bu fibroblastlar kandaki amino asitlerden Kollagen zincirini oluştururlar ve bu zincirler halat gibi birbirleri üzerine sarılarak Kollagen liflerini oluştururlar. Kollagen lifleri bazı karbonhidrat ve protein molekülleri ile birleşerek güçlü bir yapı oluşturur ve dokunun eski halini almasını sağlar. Vücuttaki Kollagen liflerinin yoğunluğu bazı hormonlara bağımlıdır. Östrojen hormonu azalınca Kollagen sentezi de azalır. Bunun yanı sıra progesteron hormonu da kollageni yıkan biyokimyasal mekanizmaları durdurur. Yaşımız ilerledikçe hormon seviyeleri azaldığından Kollagen sentezi azalıp yıkımı çoğalır.
Belli yaşlardan sonra metabolizma hızımız ye yaşam şeklimiz değiştiği için hayatımızın bu dönemlerinde kilo kontrolünü yeterince yapamayabiliriz. Bazen aşırı kilo alırız ve bunu fark ettiğimizde de bu kilolardan kurtulmak için ister kendi başımıza, ister profesyonel yardım alarak olsun diyet ve sporla bu kiloları veririz. Özellikle bu sık kilo alıp vermeler sırasında derimizin elastikiyetini ve gergin durmasını sağlayan Kollagen lifler hasara uğrar. Cildimiz eski gergin haline dönemez ve cildimizde sarkmalar oluşur.
Özellikle bayanlar hayatın belli dönemlerinde(hamilelik gibi)istem dışı fazla kilo alırlar. Bu dönemde vücutta oluşan değişikler sadece kilo artışıyla sınırlı kalmaz. Metabolizmamız kendini doğuma hazırlayan vücudumuzun istekleri doğrultusunda bazı değişikliklere uğrar. Amaç içimizde gelişen canlının sağlıklı büyümesi için ortam hazırlamaktır. Bu dönemde hormonlar vasıtasıyla yumuşak bağ dokumuzda rahatlama ve gevşeme sağlanır. Tüm bağ dokusunda gevşeme, doğumun rahat olması için vücut tarafından istenen bir şeydir. Doğumdan sonra metabolizmanın eski halini alması belli bir zaman gerektirir. Bu dönemde rehabilitasyon işlemine kişi de egzersizler yaparak katılır. Her zaman bu süreç sağlıklı işlemeyebilir ve vücudumuzda özellikle karın bölgesi eski halinden farklı bir görünüm alabilir. Gevşek bağ dokusu ve tonusunu yitirmiş derimizde sarkmalar meydana gelir. Bu durumda cilt altındaki bağ dokumuzun gevşekliğini gidermek, cildimizi eski tonusuna(gerginliğine)getirebilmek için sadece spor yapmamız yeterli olmayabilir. Profesyonel yardım şarttır.
Bu gevşeme ve sarkmalar sadece karın bölgemizle sınırlı kalmaz. İç kol bölgelerimizde ve bacaklarımızda da gevşemiş ve sarkmış deri katmanları zaman zaman baş etmekte zorlandığımız oluşumlar olarak karşımıza çıkar.
Son yıllarda özellikle teknolojik cihazlarla bu işlemi yapabilmek oldukça kolaylaştı.
THERMOLİPO(RADYOFREKANS) teknolojisi acısız ve güvenli bir yöntemle özellikle gevşek dokuda sarkma problemlerinin üstesinden gelir. Bu cihazla yapılan uygulamalarda cilt altındaki ısıyı arttırarak yağ dokusu hareketlendirilir. Cildin derin tabakalarında Kollagen lifleri uyarılır, sayısı arttırılır ve yeniden şekillenmesi sağlanır. Bu işlem sırasında yağ dokusunda ciddi küçülme yanında ciltte gerginleşme sağlanır. Uygulanan radyofrekans dalgaları sayesinde kaslar uyarılarak ve Kollagen üretimini arttırarak ciltteki gevşek dokularda ve sarkmış bölgelerde çok etkili sonuçlar alınır.